Alerjim sadece kokudan değil, derimde kaşınınca kabarıyor 3-4 aydır. Her sene belli dönemler olur da, bu sene aralıksız, durmadan kaşınıyor ve kabarıyorum.... Bizim ailenin kadınlarında "gıdık" genetiktir :( Evet Nadya'da olmayabilir ama dün doğum günü olan Bet ' te (zayıf ve yaşı küçük olmasına karşın) , Musti'de (erkek ve yaşı küçük olmasına rağmen) ve bende var. İşte en çok gıdığım kaşınıp kabarıyor alerjiden. Zaten şiş, şiştikçe şişiyor böylece :(
Burnum silmekten sanırım yara oldu :(
KAR hani mart 10unda bitiyordu, bugün yine ıkınıp sıkınıp çıkardı azıcık :(
Nevruz geliyor hava hala buzzzz :( Ve laptopun masaüstüde olan araçlardan hava durumu kısmı (nassı bi cümle oldu yaa ) alay eder gibi gündüz -1, -2 olmasına karşın "ILIK" yazıyor !!! Bak bak bak ! terbiyesize bak !
Onun dışında iyiyim, süperim bomba gibiyim ....
İlk önce Ankara'nın spor aşkından bahsetmek istiyorum. O emeklilerin, yaşlıların, ev hanımlarının vs. sabahın köründe ben zorunlu derse gitmeye üşenirken bilmem kaçıncı turda yürümeleri yada koşmaları beni her seferinde utandırıyor... Kar yağarken de bu böyleydi, yağmurluyken de böyleydi, soğukken de böyleydi, açık havalar da daha da böyle . Kurtuluş parkında yürüyüş yapan bir insan topluluğuna hep rastlıyorsunuz ; yerler buzken yoklardı bir tek, feci kaygandı yürüyüş yolu !
Bugün de ben, body,kazak,ceket,mont,atkı,eldiven vs koruyucularıyla sarılı yuvarlanırken, onları koşarken görmek bende saygı ve takdir duygularını uyandırdı, arkalarından çektim.
En karlı günde bile, yollar buz tutmamışken bile yürüyüş yapana rastlıyorsunuz.
Bir yerden dönüşte, memurlar öğle molasında, yaşlılar her zaman, üniversite öğrencileri falan her daim birileri olur hava biraz ısınsın da.... Bir de masa tenisi var. Yine güzel günlerin dostudur kendisi. Bir amca var raket ve file kiralıyor. 10 masanın 10uda dolu olur hep....
Havalar ısınsın da Burcc 'un yine bi ifadesini alayım :) (hep yendim de söylemesi ayıptır)
Bu güzel olaydan sonra "über sert" hatta "ivana sert" bir olaya geliyorum.
Köpekler candır... Arkadaştır, çocuğunuz gibi olurlar, çok şekerdirler, yoldaş olurlar falan filan. Ben de çok severim. Ancak özellikle bizim mahallede her gün yeni yeni ve iğrenç köpek pislikleriyle karşılaşmaktan artık kusucam yaa ! Köpek gezdireyim derken İTLEŞEN HAYVANOĞLU HAYVANLAR ! biz sizin bu pisliğinizi görüp her gün katlanmak zorunda mıyız yaaa ? Yanında poşet gezdirmeyenler varsa gocunsun kardeşim. En azından her gün Goncc ve Burcc adlı iki kişi ananızı saygıyla anıyor, dümdüz gidiyor ceddinize ve size... O yoldan her gün onlarca insanın geçtiğini düşünülürse insanın azcık kulağı çınlar dimi ?
ADAMIN ASABINI BOZMAYIN LAN !
Bugün Burcc'un babası geldi. Ders çalışmaya yardımcı olmaya. Düşünceli ve eğitime önem veren, örnek alınası bir ebeveyn olarak. Daha geldiği günden akşam yemeğini o yapınca, dönem başından beri okuyayım diye gözümün içine bakan makaleyi aldım çalışmaya başladım. Vicdan yapıyorum yaaa. O ders çalışalım diye mutfağa girince ben oturursam ona küfür gibi olcak diye kendimi kasıyorum, iyi de oluyor. Burcu'nun nimetlerinden bende faydalanıyorum yani :) Burcc'un okulunda vize yok ama benim var ve zatialileri 2 hafta sonra başlıyor. Yani HOŞGELDİN, SEFA GELDİN amca....(hımmmmm emrah sesi ekleyin kendiniz)
Çıkardığım notları da gösteriyim hemencecik :) Ben ders çalışırken sayfayı en çok böyle kullanıyorum. Daha güzel ve de nizami görünüyor gözüme. Bir de ben yazarak çalışanlardanım. Okuduğum şeye güvenmem yazmazsam anlayamam yada hatırlayamam gibi gelir. Zamanı biraz fazla alan, tekrara pek zaman bırakmayan bir teknik kabul ama değiştiremiyorum. Bendeki gariplik şu ki, Bir ders notunu güzel güzel yazmazsam, özenmezsem, renkli kalemlerle falan başlık, uyarı vs koymazsam o ders notu bana çalışılacak kadar değerli gibi gelmiyor.(kabul ediyorum deliyim) Yani derste not aldığım kağıtlar da kötü değil. Hatta sınıfın çoğuna göre güzel, nizami oluyor. Ama onlar bana batıyor ve temize çekmezsem gereksiz bilgi, çöp kağıt gibi geliyor gözüme... :(
Cif adamların hasıdır !!! Kraldır, candır, kandır... O derece söylüyorum yani siz anlayın.... Burcu'yla bugün bize saatler gibi gelen mutfak temizliğinde en büyük yardımcımız oydu, var ol cif, sağ ol cif.... Kokusu da süper (bence yani), mutfakta da banyoda da wc de de yardımcımız olan marka.... Seviyorum seni.
Uzun zamandır mp3le müzik dinleyemiyorum. Başım ağrıyor ya, o katmerliyor durumu. Zaten son 3-4 senede öğrendim ve alıştım kulaklıkla müzik dinlemeye, ara ara devam eden, bir küs bir barışık bir ilişkimiz var. Başım ağrımaya çok ufacık bahaneler arayıp havadan nem kapınca bir süredir ayrıydık müziklerle. Bugün dinledim... Ve farkettim ki; ben şarkı aralarındaki introdan haz etmiyorum. En önemlisi sözdür demiyorum hatta bana asıl duyguyu veren genelde müziktir. Ancak arada uzun uzun beni şarkının genelinden koparan gıy gıy bölümleri sevmiyormuşum (bugün analadım...)
Serrose gibi olmasa da dün ki salon, kanepe, sehpa, ben ve kitap grubu şöyleydik ;
Genelde kitabı ya yatağımda sırtüstü uzanık okurum yada masada oturarak. Sırtım sert bir yere gelmeli, çok yayılarak oturmamalıyım, mümkünse sandalye olmalı. En çok sandalyeye oturmuş, kitap masada gözle kitap arası en az 30 cm olarak vs.okumayı severim.
Dünde elektrikler yokken, evin en ışık alan yeri salonda rahat kanepeye oturup Gün OLur Asra Bedel'i okudum. Her zaman yanımda yöremde istediğim 3'lü ; su (günde 2 litre su içip bunu az bulan bir insan olarak), bardak, peçete(şu ara burnum çeşme olduğundan sehpada, ancak normalde de bulunduğum her odada el altında peçete olmalı; odamda, mutfakta, salonda hep bulunur, bitmişse hemen yerine yenisi konur)
Dün ekstradan meyve ve elektrikler kesik olduğu için el feneri vardı.
Size bir ara bir porsiyon meyve nelere eşit yazıyım. Ben bir oturuşta birrr süüürüüü meyve yiyen bir insan olarak, diyetle bir meyve yemeyi öğrendim. Hadi bakalım; bu diyet bana çok şey katıcak (kilolar değil) gibiii...
İlel-likai(görüşmek üzere)
me'as-selamati (güle güle)
keşke bende bu kadar güzel notlar yazıp çalışabilsem :)
YanıtlaSil