5 Aralık 2012 Çarşamba

MASAJ ÇEKTİ CANIM ...


Bugün herhangi bir gün gibiydi...
Sıkıntı geçirsin diye sinemaya gittik; Skyfall'e... Bi ara kafam düştü düşünün... Sıkıldım bi bay geldi bana...
Neyse işte boynum ağrıdı... Aynı kitabı okumaya çalıştık Burcc'la, azcık soğuk yedi ve kastım, azcık da sinema derken boynum pert !!!
:(

Uyanık olduğum zamanların %40 ında falan boynum ağrıyor, fıtık mı ilerledi, benim canım mı fazla tatlı (!), hastalık hastası mıyım tam çözemedim....
Neyse boynum için bir masaj çekti canım ki sormayın....


Sonra aklıma iki sene önceki yazdan bir anı geldi, şöyle ki;

Biz iki yıl Antalya'daki bir otelin su sporlarını işlettik.
Kasada ben durdum bütün yaz boyunca...
Hem çok eğlenceli, hem insanları tanıdığım, hem kadın-erkek ilişkileri üzerine müthiş gözlemler yapabidiğim (!) zamanlardı.


Sürat tekneleri, geziler, paraşüt, jetsky,banana,kanon vs... 
Ben genelde turistlerden uzak durup -İngizlizceme hala güvenim yok. Elin turizmcisi benden kötü konuşuyor, ben gibi mükemmel konuşmaya, düzgün cümle yapısı kurmaya uğraşmıyor, doğru kelimeleri seçmek için uğraşmıyor, dışardan iyi konuşuyor gibi görünüyor ya neyse ! - Türk turistlerle konuşuyordum. İnfo'cular fazla indirim isteyen olunca Patronun Kızı orda, izin vermiyor derdi, obje olarak dururdum, paraları alır, fiş keser, güvenlik sözleşmeleri okutur, imzalatırdım...
Ve boool boll etrafı gözlemlerdim...

Bi ara otelde çalışan iki kişi geldi; kız cillop -yönetim bölümünden-, oğlan taş-masör !-
Geldiler işte, paraşüte bindiler. Azcık ıslanmışlar, zaten herkes paso bikini, şort.... Nassıl güzel duruyorlar; bakıp bakıp "Rabbim sen nelere kadirsin, neler yaratmışsın" falan diyorum. Çift olark da feci yakışıyorlar falan, Allah bağışlasın yavrucakları...

Kız bişeye sinirlenmiş, el belde, dimdik duruyo, oğlanla arasına biraz mesefe var, agresif bir duruş, çatık kaşlar tartışma modunda konuşuyor.
Oğlan da nassıl bir velet ki; kumral, yeşil gözlü, kirli sakallı, şöbiyetten hallice kaslı ve müthiş gülüşlü bi bebe...
Kızı dinliyo ama suratındaki o aptallll, o aşıkkk, o sevgi dolu gülüş geçmiyor.
Kız da doğal olarak adam kendini takmıyor deyip daha hararetli anlatıyor, oğlan sadece sırıtıp kafa sallıyor...

Sonra oğlan kıza "hımmm" diye dinleme belirtisi gösterip elini kızın boynuna attı aynı anda da azcık yaklaştı... Gözleri gözlerinde, gülüşü "p*çlik" seviyesinde artık, yavaştan kızın boynuna masaj yapmaya başladı ama çaktırmadan...


Bacım sen bir eri ! Bir yumuşa, adamın elinde kedi kıvamına gel, adama yaklaş, dayan hatta... Mırıldanmadığı kaldı, gözler yarı kapandı falan, saçmalıyor ve de... Ne söylediğini unuttu ki gariban....
Oğlan nassı gülüyo haline.... Kızın son kelimeleri de oğlanın önce burnuna sonra dudağının kenarına minicik kondurduğu öpücükler sayesinde puf ! dedi uçtu, söndü...

İşte bu romantik sahneden sonra bende eridim tabi çaktırmadan, gözlüklerin ardından... 
Bizim çalışanlar da adama "harbi çocukmuş... Bak kızların yuları elde nasıl durur" falan diye çapsız çapsız espri yapıp güldüler, imalar ettiler...

Ben ne zaman boynum ağrısa bunu hatırlıyor ve bir ahh ! çekiyorum.
Yanlış anlaşılmasın oğlana değil, masör bir sevgiliye olan ihtiyacıma...
Ben en iyisi Hüs'ü masaj kursuna yollıyım yaaaa !
Bu hayat bu acıyla geçmez yoksa :(







2 yorum:

  1. var ya her anlattığında kızın erime anını tüm benliğimde hissediyorum resmen kıskanıyorum böyle bi an yaşayamamanın verdiği hasetle :I offffff offffffffff

    YanıtlaSil