18 Aralık 2012 Salı

ilk mim Burcc'dan


Sağolsun Burcc geç olsa da mimledi beni.
Niyeyse bir yazasım gelmedi birkaç gündür, (inan ki nazımdan değil yaneeee) 
now here we go !

O zaman gelsin sorular;

1)mantığın mı yoksa duyguların mı ön plandadır?
Sanırım çoğu sorunun cevabı kesin, net olacak. Buna da rahatlıkla %60 mantık %40 duygularımla hareket ederim diyebilirim.

2)insanlar neden mutlu değiller? niye gözlerinin önündeki mutlulukları görmüyorlar ve şükretmesini bilmiyorlar?
Depresyon hallerinize bakın... Genelde bütün gün evde geçen günlerin ardından gelir ve toparlayamazsınız bir türlü. Dibe sürüklenir, battıkça batarsınız.
Halbuki yaşamınız misal; sabah;07:00 kalk, kahvaltı et, özenli giyin, makyaj yap, saç-baş yap....Güne zaten güzel başlarsınız. Okul, iş, ardından arkadaşlarla yemek, ordan hobinize göre kurs, yapılacak spor, gidilecek yerler derken gün 25 saat gelir, her şeye zaman yeter, boş kalmayacağınız için sürekli dinamik kalırsınız. Hantallaşıp depresyona girmezsiniz.
Yani boşluk en başta, tembellik, kendinden vazgeçmişlik, inançsızlık (sadece dini olarak değil; kendinize inanmamanız, hayatın güzel olduğuna inanmamanız vs.)
Şükretmeyi bilmemek asrın sorunu... Her şey ellerinde, keşfetmek yok, yemek ağızlarında, imkan ellerinde, şans ayakları altında... Sahip olduğunuz şeylere bakın;
para, iyi bir aile, sağlık durumunuz, arabanız, eviniz, ailenizin başında olması vs. birine bile sahipseniz onun sizin olmak zorunda olduğuna inanıyorsunuz, hakkınız olduğunu inanıyor, onsuzluğu düşünmüyorsunuz. Keyfiniz azıcık kaçsa isyanladasınız. Hayır bencil boş beyin sürüsü (olan bizler) hiçbiri hakkımız değil, hiçbirine sahip olmak zorunda değildik !!!
Ama sahibiz, şükür et !!!


3)çok para harcayıp keşke almasaydım ya da harcamasaydım dediğin bir şey var mı?
Param toplu gelince ilk haftaki hatta ilk günlerdeki harcama grafiğim evet çok... Ay sonu şunu almasaydım dediğim olur ama en fazla bir-iki günlük düşüncedir. Şu an aklıma bu cümleyi en son kuruşum bile gelmedi yani (not; şu an ay başındayım...param taze geldi)

4)haklı olduğun bir noktada kendini savunur musun yoksa susmak adalet mi dersin?
Haklıysam ve eminsem zaten ses yükseltmeden, "öyle değil bak böyle" tarzında konuşurum. Ama karşımdaki inatla devam ederse susar ve haklı olduğumu kanıtlarım.
Ve kabul, piç bir sırıtışla, o sırıtışı saklamaya çalışma arası bir kaymışlık olur yüzümde :)

5)tok gözlü müsün yoksa her şeyim olsun diyenlerden misin?
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenirim ve şükrederim... (aile, maddi durum, doğduğum ülke, ten rengim, saçım vs. gibi.) Ama kendimle ilgili birçok keşkem var...
Kendim konusunda aç gözlüyüm evet....
Bir spor dalında başarı isterdim...
Müzikle uğraşmak isterdim...
Mesleğim olarak seçtiğim ana yol var ama kendime yakın gelen birçok mesleğe bakıp özeniyorum vete...
Kişiliğimde şu özellik olsaydı, bunu yapabilseydim diyorum...gibi...
Şekil a-1; bu yazı...

Bitt'ti benimki :)
Ellerimi de yıkadım, gidiyorum :)
Reklamı hatırlamayan deli demesin, youtube'a baksın :)


1 yorum: