9 Eylül 2012 Pazar

BİRKAÇ GÜNDÜR...


 Ankara'ya geleli tam tamına 4 gün olmuş. Ne çabuk geçti yaw...
 İki adet -Sibel'in lafıyla- it ayağı yemiş gibi gezerek alışveriş, çamaşır suyuyla bulamaç yaparak ev temizliği -cam silmeli, bütün dolabımı baştan sona yerleştirmeli, banyo fayanslarını bile silmeli- ve bir uğurlama geçti.



 Sibel Ankara'ya veda etti. İnşallah gelir gider daha, yeri her daim hazır :)  Ancak yeri, yurdu, yatağı bıraktı, işini, evini memleketinde kurmaya gitti. Benle beraber geldi, ben kaldım, o gitti...... Üzüldüm, kendi adıma utandım, onu ise bir sürü hayır duaları, umutlar bağlayarak gönderdim.



Gelelim alışverişlere... Aldım da aldım bilader yaaa....
GÖRELİM;


Kilo vermeye ödül olarak taaa geçen yıl hedef koymuştum -termos bardak-, kısmet bugüneymiş...


Kız kardeşime hedaaaye :)


 Deichmann' dan bot gibi kışlık ayakkabı gibi ara bir yeni ürünüm oldu :)
Bir de orjinal deri olamayan ayakkabılar için temizleyici aldım.
Ve evet, o dolmacık gibi parmaklı el benim.


Burcc' la YKM sport' da restgele girip de iki al bir öde kampanyasından çıldırıp aldığımız spor ayakkabı. Onun ki başka ve bence daha güzel. Ne de olsa komşunun çimi hep daha yeşildir :)


Bir hafta önce aldığım kiremit rengi gömlek. Nadia ve annem görünce çıldırır eminim, siyahtan başka bir şey giymediğime hep yakınırlar.


Yeni bir renk daha girdi gardrobuma.




Nadir yakaladığım indirimlerden Marks & Spencer ceket.
Giyimimi klasiğe çeviriyorum hadi bakalım rastgele..


Elektronik alışverişim de tamam.


Gözüm kapalı aldığım ilk kozmetik ürün. Burcc' da var ya, ordan biliyorum yane.




Termos bardak alma hikayesi de şöyle ki, hiç farketmeden (!!!!) yazın 9 kilo verdim, oruçta her ne kadar 3 kiloyu geri alsam da; 5 kg verince kendime alacağım ödüldü o.




Yaz boyu sadece iki kez bulabildim bende tartıyı :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder