19 Mart 2013 Salı

Kıp'kırmızı...

Aşk kırmızıymış... Rengini ben seçemezmişim !!!
Bu tezi şu an kırıyorum;
Nasıl mı?
Yazmak aşksa bana...
Ve şu an yazım kırmızı ve tonunu bordomsu kırmızı haline ben getirdiysem...
Kontrol benim elimdeymiş ...

By the way,
Büyük konuşcam şimdi, sıkı durun.

Aldatılırsam; asla Durmam...
                           Aynı Kalmam...
                            Tepkisiz Olmam...
                             Terkederim...
            mümkünse  Mahvederim...
               kendimce  Katlederim...
                 ahım var,  Zulmederim...

Aşk Kırmızı'yı izlediniz mi? Bu konu ordan ileri gelmekte. Ne salak filmdi di mi yaa o?


Konu bakımından kıl olmalarım bir yana, saçma sapan yerde filmi kesmeler, dünyanın en aptal araba patlama sahnelerinden biri ve çekim olarak da pek tatmin etmemesi sinirimizi bozdu Burcc'la.

Son 5 dakkası benim sinirden durduramadığım kıkırdamalarım, Burcc'un "vay arkadaş !!!" nidaları, benim pek alışık olmadığımdan ağzımda eğreti duran ama her karakter için ayrı ayrı itinayla seçtiğim küfürlerimle başbaşa geçti.

Ama filmden öğrendiklerim de oldu.
misal;

*Tayanç Ayaydın bakışı ve sadece bir baş hareketiyle bile bütün duygusunu veren ve Locarno en iyi erkek oyuncu ödülünü sonuna kadar hak eden iyi bir oyuncuy- MUŞ.


*Nurgül Yeşilçay yaşlanmış lan bildiğin, eski çıtırlığı kalmamış. Ama vücudu hiç göstermiyor. Bu arada bir insanın yaşını en çok gösteren yerinin göz kapakları olabileceğini -hatta göz kapaklarının iç tarafı, göz pınarları yani-  farkettim.


*Nurgül'ün sesi kulağımı tırmaladı. İstisnalar hariç sigaradan kalınlaşan sesleri özellikle kadın seslerini hiç sevmiyorum.

*Kilo verdikten sonra sarkma sadece kadınlarda görülen bir durum değilmiş. Tayanç'cığın her ne kadar karın kasları göz doldursa da sarkık derisi göze göze batıyor. 

*Mühim olan zayıflık değilmiş. Öyle olsa Ezgi'nin bacakları inatla sırıtırken Nurgül'ünkilere maşallah !! demezdik.

*Ayrı ayrı karşılaştırınca kaşları, burun yapısı, göz renk ve şekli birbirine çooooo..oook benzeyen iki insan bütünde birbirne zerre kadar benzemez olabilirmiş... (vay arkadaş !)


*ps; Film öncesi dönen Eti reklamına bayıldık biz. Mutluluk mesela pilav'mış.... Ya da çikolatalardan dev bir ev.... :)  (:



6 yorum:

  1. karnabahar hiç fonetiğini hak etmiyormuş mesela.
    kırnıbıhır olmalıymış belki.
    bak mesela baklava!
    ağız dolusu.
    makarna..
    ağız dolusu!
    sılıtı.
    salata da fonetiğini hak etmiyor!

    YanıtlaSil
  2. Film için sanırım genel olarak iyi bir şey okumadım hiç.
    Hatta +18 olabilir falan yazıyordu.
    Yani izlenecek bir film değil diye anladım. Sağolun. :)

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Bu filmi merak ediyordum diyeceğim ama yüzüm yok :) diğerlerini henüz izleyemedim çünkü :( filmi seyretmedim ama bir repliği çok hoşuma gitti: "seninle aynı adama aşık olduğu için onu suçlayabilir misin?" Bu arada Burcu'yla sinema keyfi filan :) ikinize de birer öpücük :)

    YanıtlaSil
  5. aynen ama gitti bacım. bu arada ben de sürekli o lafı dedim ve çok beğendim.... bi de tayanç'cığın gözleri yaşlı bakıp da hayır anlamında kafa sallayışına bittim. fragmanda görürsün. bu arada para verip de buna gitme...Türk filmlerinden Mahmut ile Meryem var bence ona git...

    YanıtlaSil