dal gonca'yı bir sabah açılmış buldu...
değişmişti... dönüşmüştü...
neler gitmişti ellerinden de nelere sahipti şimdi?
kişiliğini kaybetmiş miydi? -asıl soru
mutlu muydu peki şimdi?
değişmeyi görmüş, yakından gözlemlemişken devrimi,
eskiye dönebilir miydi şu an?
canı sıkılmadan bakabilir miydi ruhuna?
adlandırması kolay olur muydu hislerini?
ya canı sıkkındıysa?
ya istemediyse bu gelişmeyi?
mutsuzsa sonsuz derinlikte -asıl sorun
kararsızsa her şey hakkında?
ya tarafsız bakamıyorsa artık?
ya geçmişe mazi değil de mutluyduk diyorsa?
seçme, karar verme hakkı elinden alındıysa?
ya çığlık çığlığa umutsuzsa?
sihirli bir değnek beklerken kafasına darbe alıp
yardırdıysa hunharca?
artık bülbülü gelip can vermeye hazır halini kaybedip
yapraklarını mendil, gövdesini kürdan gibi kullandıysa?
ama hala bülbüle naz yapamadıysa???
ve mecburen o da kendinden vazgeçtiyse...
dal gonca'yı bir sabah açılmış buldu..
hiçbir şey eskisi gibi olmadı zaten sonra......
YanıtlaSilİnsanı meraktan çatlatırsın :s
ya da sorarsın çıtlatırım :)
SilHiçbir şeyin eskisi gibi olmayışı, dramların en büyüğü..
YanıtlaSilgüzel şeylerin eskisi gibi olmayışı dram; her şeyin değil... illa muhalefet gibi oldu ama benim beynim bir laf duyunca hemen senaryo yazmaya odaklı olduğundan kötü birtakım şeylerin değişmesiyle mutluluğa kanat çırpanların görüntüsü hemen sol baloncuğumda oynamaya başladı da :)
Sil