30 Mart 2013 Cumartesi

Mahmut ile Meryem'den

not; spoiler evet içerir.


Ansiklopedik bilgilerini vermicem filmin, her yerde var nasılsa. Bulur okursunuz.
Öncelikle hep eleştirdiğim bir durum vardı benim.
"Türk sinemasını geriletecek işler değil, ilertecek yapımlar yapın kardeşim yaaa!
Orjinal olun, orjinal fikirler getirin. Oyuncu kadrosunu popülerlerden toplayıp da saçma bir senaryo dayayıp da içi boş koftiden 1,5 saat oyalamayın milleti.
Hayır çeviri, uyarlama yapacaksınız da onda da orjinal olun azcık."
diorum hep (pek bi bilir kişi olarak ! )

Ve hep söylediğim bir şey daha, yaa babalar gibi bir edebiyat geçmişiniz var sizin
-ağzını doldurup söyleyeceksin ama- "DİVAN EDEBİYATI"
Orda ne mesneviler var, ne yitip giden aşklar, ne büyük devler var.
Al ordan bir mesnevi, uyarla !
derken Mahmut ile Meryem'i görünce çok sevindim.
3.GELENEKSEL DOOMGÜNÜ YALNIZ SİNEMA geleneğimde yine her zamanki gibi ilk seansına girdim.
Çok güzeldi bence. Ayrı bir zaafım olacak tabi bir edebiyatçı olarak. Fantastik ögeleri, aşkı, sosyal sorunları, tarihi olayları hepsini harmanlayıp sunan bir film ve bu kadar öge sizi yormuyor.


Aras Bulut İynemli'yi öyle çok ilgim yoktu. Dikkat etmemiştim daha önce. Evet durgun sahnelerde oyunculuğu biraz havada kalıyor mu desem kendine yakıştıramıyor mu desem bilmiyorum ama acı adama süper gidiyor. Filmde çektiği acıyı yüreğimde ben de çektim sanki. Adem elmasına kurban, ne güzel kullanmış öyle. Oyunculuk açısından beğeni kadrajıma girdi benim. Allah yolunu açık etsin.


Eva Dedova'ya ne demeli, BİR İÇİM SU ! mübarek. Hemen maşallah diyim, bazen nazarım değiyor mazallah. Ben güzele güzel derim benim olmasına gerek yok :) Ama şu an vikipedi den '92 doğumlu olduğunu öğrendim ve tüm sempatim söndü kıza ! HIH !!!

*Filmin müzikleri de çok güzeldi bence. Ben zaten ağıt ve yakarışları, iç yakan tınıları çok severim. O yüzden final müziği best yani.




Bazen filmlerde, dizilerde falan başrol oyuncuların dışında, belki çok da önemli bir rolü olmayan, bazen bi dakka durup sahneden kaybolan tiplerin, karekterlerini devleştirdiğini görürüz. Rol çalarlar resmen. Oyunculukları belki başrollerden daha çok konuşulur, akılda kalırlar. Mahmut ile Meryem'de de Tomris İncer oyunculuk dersi veriyor resmen. Filmde olay, sahne değil de kişi olarak akılda kalan en büyük parça o. Bir bakışı, dudak büzüp göz kırmışı yetiyor demek ki ustalara.


not; (alakasız ama)
Son zamanlarda ise bence en başarılı rol çalan Zerrin. Yalan Dünya deyince aklıma başka hiçbir karakter onun kadar net gelmiyor. 


bir not daha; filmin adını söylerken hiç normal normal mahmut demiyorum. Kampüsistanı hatırlarsanız eğer, ordaki hatun gibi Mahmut'u "dudaklarımla" söylüyorum. o demek yaa derseniz açın bakın anlarsınız, hatırlayanlar biliyor zaten.

Bu kadar işte. İzlerseniz seversiniz. Türk sinemasına katkınız olsun, sinemaya gittiğinizde ilk tercihiniz olabilir. 
Adio !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder