19 Temmuz 2012 Perşembe

FUCK & MAKING LOVE


Vahşiler filmine fena kapıldım. Hele ilk gün sürekli üzerine konuştum.
Niyeyse filmden çok ilişkiler üzerine yorum yaptım başlarda.
Çünkü -en azından bana- yabancı olan bir durum  var ortada;


Bir tane hatun iki çok yakın arkadaşla, aynı evde yaşayarak ikisiyle de sevgili.
Biz aileyiz modlarında takılıyorlar.

İşin garibi çocuklar "çok yakın arkadaş". Kızı sonradan tanıyıp sevgili yapmışlar. Böyle bir durumda iki erkek aynı kızdan hoşlanınca nasıl davranır, ortak kullanmayı, ortak sevgili yapmayı nasıl düşünür, nasıl teklif eder karşısındakine, kız bunu nasıl kabul eder ve söylediğine göre nasıl ikisini de eşit sevebilir.......

İlk sahnelerde kız zaten Chon 'u anlatıyor bize. Adam savaştan gelmiş, içinde insanlık ölmüş, kaybolmuş... Sevişmek belki de kafasını boşaltabilmesinin tek yolu. Ama bu sevmediğinin; sadece tensel zevkin peşinde olduğunu göstermez. Çünkü kız için ölmeyi göze alıp ağzına silah dayıyor bir ara.
Kız adamı sert, agresif, romantik değil, daha çok düzüşen adam olarak anlatıyor. Onunla ilişkisini Fuck diye tanımlıyor.

Daha sonradan Ben geliyor seyahatten. Kız seni çok özledim modunda oğlana atlıyor. Chon paşa paşa ikiliyi yalnız bırakıyor. Ben romantik, duygusal, sevecen erkek. Kız onu Making Love diye tanımlıyor.

Aklıma anında bir şarkının sözleri düşüyor. "Gel gel gel kartele gel. Karteldekiler can kardeşler." Bu kardeşlerde fazla samimi. Kullandıkları ev, iş, hayal, ve hatta kadın bile aynı.
not; Kadını kullanıyorlar ifademden ben bile rahatsız oldum. Rızalı bir birliktelik bu ama kullanmadan edemedim.

Benim aklıma gelen düşünce pencerelerine gelince.

1- Bu kadar rahat olabilir mi bir grup yaa... Çok eşliliğe karşı biri olarak sadece "bir kadın iki erkek" olayına değil, "bir erkek, iki kadın" grubuna da aynı derecede sinir olurum.
Bu erkekler çok yakın arkadaşlarken bunu nasıl kaldırabilirler ki... Hem de kardeş kardeş, hiç sorunsuz. Ben seyahatten gelince Chon onları yalnız bırakacak kadar, Ben "kendi bebeklerinizi yapmakla çok mu meşguldünüz" diye espri yapacak kadar....
Allah için filmin ilerleyen sahnelerde "ben daha çok seviyorum" veya "ben onun için ölmeyi bile göze aldım" diyeceklerini bekledim. Bu grubun dağılmasını, bir patlak vermesini bekledim ama yok ! Gayet memnunlar onlar hallerinden.

2- Bir kadın hangisini tercih eder. Romantiği mi? Sert erkeği mi? Belki de bunun en bariz ayırımını Vahşiler filmindeki gibi sevişmeden verebiliriz. Kadın burada ikisini de istiyor. İki erkeği de ayrı ayrı seviyor. 

3-O neydi be kızım yaaaa esrar çekip grup ! Artık böyyyk dedim. Bari ayrı ayrı yapın yaaa bu kadar da midesiz olunmaz !!!

4- Salma Hayek kıza bir şey söylüyor. "Birbirlerini senden daha çok seviyorlar. Yoksa sevdiği kadını paylaşmaz bir erkek." Hatunda da resmen ampul yanıyor. O ana kadar farkedemedin mi salak? nidaları yükseliyor bende ama kız gayet devam edip ve hatta biri öldü diye üçlü ölümü, elele sonsuzluğa ulaşmayı kurguluyor, hayal ediyor.

Neyyyss'sse... 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder