13 Haziran 2012 Çarşamba

YAZ TATİLİ BAŞLADI...


1 Haziran'da finallerim bitti.. Hüshüs Ankara'ya geldi. 4'ünde mezuniyet foto çekimi vardı, 5'inde iş görüşmesine gittim derken 5haziran gece Hüshüs'le Antalya'ya giden otobüse zor attım kendimi...

İlk kez evi ben kapatmadım, Burcc'a kaldı. Normalde ben daha geç giderim veya aynı anda gideriz Burcc'la. Ama bu sene hatunun sınavları geç bittiği için sevdiceğimle ben yollara düştüm. Geldim, deniz gittim iki sefer, sıcağa alışmaya çalıştım falan derken 10'unda Antalya'nın Korkuteli diye bir ilçesi var zırtapoz, köyden hallice bir yer. Mecbur olarak buraya geldim . Dün boğazımdaki deli sancıyla uyandım, bugün de hastaneye gittim ve bademciklerimin feci iltihap kaptığını ve apse olduğunu öğrendim. Zilyon tane ilç vs. aldım. Öyle ki iki gündür konuşamıyor, nefes alamaıyor, katti surette yutkunamıyorum... İnşallah ilaçlar işe yarar...

Sanki okul biteli aylar oldu gibi geliyor ancak bugün Antalya'ya geleli bir hafta oldu. "Bütün yaz böyle mi geçecek lan !" korkusu içimi deşmekte...

İnternetim yok ve hayat gayet devam ediyormuş :) Zaten çok büyük bağımlısı değilim... Ben laptopun ulvi amacının film ve dizi izlemek olarak kodlamış bir insan olarak, internetle yeni yeni kaynaşmıştık zatii...

Bu arada yiğen denilen şey candır !!! Geçtiğimiz günlerde birinci yaşını dolduran yeğenim öyle şeker ki 6yaşındaki abisini çoktan gölgede bıraktı. Denilenlere göre bana benziyor ufaklık. Ama şimdiki halime değil (Allah'tan) onun yaşındaki halime benziyor. Onu pek övesim yok şimdi, kimsenin de pek umrunda olduğunu zannetmiyorum ayrıca ilk yeğende iğrenç mıç mıç davrandım, herkese fotolarını gösterip "ayyy, ne şeker dimi yaaaa" falan davrandığım için bu sefer sadece susuyorum...

Annemi ne özlemişim meğer... Sadece diyebiliyorum ki "Allah başımızdan eksik etmesin..."

Kendi evimi, kendime ait odamı özlemedim desem yalan olur... Ancak Antalya'nın güzellikleri de şahane... Aile, deniz başta olmak üzere takıldığım bazı özellikler var ki gülüyorum.. Misal:

*Mutfak suyunu açınca banyoda su kesilmemesi :)
*Uydulu tv
*Bulaşık makinesinin varlığı
*Her sebze ve meyvenin mükemmel olmasının yanısıra çok ucuz olması ilk başta aklıma gelenler...

Bu arada farkettim ki genel olarak Antalya insanı zayıfmış arkadaş !!! Yani ortalama bir kiloya sahip sokaktaki 10 kişiden 8'i... Valla "şişman takıntısına ha girdim ha gireceği..." :(

Neyyyse yaaa öyle işte.... Yapabilenlere iii tatiller, sıcaklarla başa çıkmada kolaylıklar herkese...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder