Geçen hafta aklıma takılan bi-iki ayrıntıyı not almışım bakalım normal miymişim..?
*Her yalnız kaldığımda yaptığım gibi gece duyduğum sesleri yorumlarken eskiden "ahanda hırsız" diye saç baş yolardım, şimdilerde ise "uyuyo numarası yapayım, adamın karşısına çıkıp da adamı zorda bırakmıyım. şimdi elinde bıçak falan vardır gaza gelir/panikler de pıçaklar mazallah. al başına belayı. ne gerek var yaaaeew, kışkırtma hırsızı..."
not; evet eve giren hırsızların sadece erkek cinsi olduğunu düşünüyorum, ne var???
*İrem Derici'nin Zorun Ne Sevgilim? şarkısındaki "açık açık anlat, sorun ne sevgilim?" kısmını herrr seferinde açık-seçik anlat diye söylüyorum...
*Aldığım bir şeyi ilk ben kullanamazsam o şeyden müthiş soğuyorum. Misal bi kitabımı benden önce yurtta bi kız okumuştu; tabir-i caizse birde kitabın anasını ağlatmıştı... İşte o kitap 4yıldır benim okunacaklar listemde. Bir sayfa, bir cümle, bir kelime bile okumadım daha içinden. Isınır mıyım bilmem...
*Bahşişe karşıyım. Ciddi anlamda karşıyım ve reddediyorum... Bunun bir kültür olmasına karşıyım, zorunluluk haline gelmesi canımı sıkar, gereksiz buluyorum. Adam zaten parasını alıyor. Yani sen ona ne mahiyette veriyorsun o parayı? sadaka mı?
not; 1yıl garsonluk yapmıştım. Bahşiş verilmesi o zaman da bana saçma gelirdi. Denişik yane...
*Sokak sanatçılarına saygım var; ancak bir kez durup dinlemedim. Sebebi çok salak. Durup dinlersem kendime para vermek zorunda hissederim. Eyvallah veririm de bunun sınırı, genel-geçer kaidesi ne kadardır bilemiyorum. Bozukluk versem adama resmen küfür yaaa verme on bin kat daha iyi. 5-10 lira kağıt para verilmesi gerek ennn azz o da. Eee öğrenci adamım niye böyle bişey yapayım... Öyle işte...
not; Sakarya Cad.'deki akşamları peyda olan saksafon çalan zat-ı şahaneleri, cansın sen yaaa. Ne güzel çalıyorsun öyle...
pek normal sayılmadığımı söylemiştim zatii...
(annemin "deli bu kadın yaaa!" diye klibine çemkirdiği şarkı)
o zaman gelsin;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder