15 Ekim 2013 Salı

geceler yar yarrrr !


gece....
yalnız...
en uzun yalnızlık gecelerde sanırım
ve üstelik kış gecesi olması da elzem değil
yeterince uzun...

dönersin hani yatakta
yorganın ucu minicik açılır da sırt tarafından
elin uzanmaz kapatamazsın...
işte o gece zulüm
o uyku işkence olur

veyahut hani yatakta dönersin de
-sen de amma dönermişin be bilader
utanmasan ekmeğime katık olacaksın
iki dilim domatese bir ayrana bakacaksın-
yanındakinin nefesi yüzüne çarpmaz
sinir olup yanındakinden uzaklaşamamaya sinir olursun.

sahi bir de şu durum var
hani gecenin cin fikirleri etrafta kol gezer de
kapı tıkırtısı,
ahşap gıcırtısı,
pencere fısıltısı
korkutur seni alay eder gibi
elinden gelen tek şeyi yaparsın sende
yorganın altına yavaşşşça süzülürsün.

misal şöyle düşün güzel kardeşim
gecenin körü, karnın guruldar
sinsice mutfağa süzülürsün
geceyken ve elbet yalnız başına,
alice'in tavşan deliğini kıskandıracak
bir dünyanın kapıları açılır gibi
o ışık dolu evrene dalarsın hunharca;
dostun bozdolabına...
ve bir anda yakalanır da
korkarsın hani,
yediğin lokma boğazında iki saniye kalır hatta
eğer şanslıysan seni yakalayan kişi de dahil olur suça
yoksa paparaya hazır ol şimdi...
işte bunu yaşayamadığında
tık diyene kadar yeyip
üstüne pişman bile olunca
uzun zaman kavramını öğrenirsin
geceler boyunca...


o zaman gelsin;


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder